En sevdiğim Kuzguncuk...

Basit bir tost, acı bir çay... Bazen en keyiflisi değil midir? Herşeyde muhteşem ve komplike bir tat aramak bazen hüsrana sebep verebiliyor. Canımız tatlı çektiğinde bütçemize uygun filanca bir pastaneye gittiğimizde midemizi yakan-bozan, korkunç krem şantili ve esanslı pastalar mutsuz edebiliyor. Ama basit bir tost ve acı çay, mekanınızda huzurluysanız hiç batmıyor...

Bugün Kuzguncuk'taydım. Evime çok yakın bir yer ve yaşamak istediğim yer. Saat 4'te çalan kilise canı, evleri, insanları... Sıcak bir mahalle havası var hala... Tabi bunun sonucunda muhteşem pahalı evleri var.

Kuzguncuk
Facebook "Kuzguncuk" sayfasından alınmıştır.
Kuzguncuk'ta herhangi bir yerde bir çay içmek, yanında tost yemek... Huzurlu bir ortamda bundan keyiflisi var mı? Belki Çengelköy'de Has Fırın'dan 2 simit alıp, Çınaraltı'nda denizin kenarında bir yere yerleşmek ve oranın da bir acı çayını içmek olabilir. Çınaraltı aslında eskiden çok keyifli bir yerdi... Küçük bir mekandı ve içeride soba yanardı. Bir keresinde çok yağmur yağdığında, çatısının aktığına bile şahit oldum. Akan çatı sevimsiz gibi gelebilir ama beni hiç rahatsız etmemişti. Şimdi ise kocaman bir mekan oluvermiş, o sıcaklığını kaybetmiş gibi ama dışarıda, denize yakın oturunca iyot kokusu yine aynı. Baharda, sabahın erken saatinde gidilmeli. Kimseler yokken.

İkisinin arasındaki Beylerbeyi ise nedense o kadar çekici gelmiyor. Belki orada oturduğumdan, belki esnafını yakından takip edebildiğim için... Orada ise Köy Kahvesi'nden Mazhar Abi'nin acı çayı ve sohbeti mutluluk veriyor. Beylerbeyi de eskiden daha güzeldi...

Anadolu Hisarı
Facebook "Anadolu Hisarı" sayfasından alınmıştır.
Boğaz'ın Anadolu tarafını sırayla yazabilirim aslında. Hepsi için eskiden daha güzeldi diyebilirim. Her biri yine de keyifli. Bir tost ya da simit ile bir çay yeterli. Fazlasını aramaya hiç gerek yok.

Kuzguncuk'ta sakinlik, Beylerbeyi'nde biraz balık, Çengelköy'de simit, Vaniköy'de denizin üzerindeymiş gibi oturabilmek, Hisar'da dere kenarından aile mezarlığındaki büyüklerimize selam yollamak...




Kandilli, Kanlıca, Beykoz derken Karadeniz'e yaklaşmak... Köyleri, orman yollarıyla Kavak, Fener...

Kuzguncuk ille de Kuzguncuk derken bütün Boğaz'ı benimsemişim. En lezzetli yemeği bulmak her zaman mümkün değil ama en keyifli ortamlar değil midir kimi zaman yemeğe tadını veren!

Nazım Hikmet'in "Kuzguncuk" şiirinden alıntı yaparak huzurlu günümün yazısını sonlandırıyorum!


Kuzguncuk

Beykoz'da oturmalı
                Beykoz'da çalışan adam.
Fakat Kuzguncuk şirin yerdir
               ve gayet nefis yapar gül reçelini
               pansiyoncu Madam ve kızı Raşel.




Yorumlar

  1. bende kuzguncukta 4 sene oturdum ..hayatımın en güzel yıllarıydı diyebilirim.bir sürü sokak kedisi ve köpeği besledik oralarda kızlarımla gecenin bir yarısı olsa bile sahile inebiliyorduk.öyle nezih bir yerki kuzguncuk .kopamadım oralardan.bazen çınaraltına kahvaltıya gidiyorum..sokakta taburelerde oturup kuzguncuklularla sanki senelerdir berabermişiz gibi çayımızı içebiliyoruz.kastamonu pazarından bazen yöresel sebzeler alıyorum.kısaca kuzguncuk anlatılmaz yaşanır...

    YanıtlaSil
  2. Değil mi? Ben de bir gün orada oturacağım, umarım. Kastamonu Pazarı'nı ben de ziyaret ediyorum arada...
    Artık geldiğinizde ararsınız beni, beraber içeriz çayı :)

    YanıtlaSil
  3. tabiki geldiğimde ararım beraber içeriz çayımızı..seni daha önce tanımış olsaydım benim oturduğum evi tutardık sana.harika bir yerdi.bahçe içinde müstakil bir ev.manzara süperdi ve çok iyi bir ev sahibim vardı.kendisi almanyada yaşadığı içinbiz yanlız yaşadık o evde.şimdi 2 kız kardeş oturuyor.boşalırsa belki sen tutarsın..

    YanıtlaSil
  4. bu sütçü hergün benim evin altından geçerdi.hiç açık süt almadım ama şimdi sütçüyü görünce bi tuhaf oldum..ben bir beykozluyum,bende bir boğaz çocuğuyum.iki kızımda ben samatyada oturduğum halde beykozda doğdular.çok severim her iki yakayıda ve oralarda zevkle vakit geçirilebilecek öyleçok doğal güzellikler varki.benim en sevdiğim yerlerden biriside anadolufeneri balıkçı barınağıdır.saklı cennetim diyorum ben oraya.rumelihisarının arkasındaki tam hisarın yanında ufacık bir manzara tepesi vardır bulabilene ısrarla tavsiye ediyorum..anadoluhisarının dibindede biz eskiden dere kahvesi derdik şimdi restoran olmuş orasıda başka güzel..ahh ahh şimdi oralarda olmak vardı.anadolu fenerinde çınarın altında salaş balıkçıda balık midye yemek..yaros kalesinde efes içmek...

    YanıtlaSil
  5. Ah, ne güzel. Kuzguncuk gerçekten çok pahalı :) İşlerim bir yoluna girerse, umarım...

    Rumeli tarafını bilmem pek. Turist gibi giderim o taraflara... Ama babam Anadolu Hisar'lıdır. Ben de 20 yıldır Beylerbeyi'ndeyim... Muhteşem yerler var gerçekten ama yazıda da dediğim gibi mekanlar değişiyor. Babamın çocukluğunda ise tüm şehir bambaşkaymış... Bizim mahallemizde sütçü yok malesef... Ama ben bir sütçüyle tanıştım. Eğitim aldığım yerin restoranına da getiriyorlar, sütü kaynatmadan içtik, o kadar güvenilir ve ben süt sevmem ama o süte bayıldım... Muhteşemdi... :)

    YanıtlaSil
  6. Ben Paşabahçe FERİT İNAL Lisesinde okudum.o yıllarda 19 mayıs gösterilerini Anadolu Hisarı sahasında yapardık.çok iyi bilirim o eski hallerini.evet öyle hızlı değişiyorki her yer.içim acıyor bazen görünce.hele o Beykozun arkaları resmen gaspa uğradı:((...ama yinede çoook güzel yerlerimiz var.ben gezmeyi çok severim ..İstanbulun her yerini çok iyi bilirim..İstanbul aşığı bir insanım ben..

    YanıtlaSil
  7. İstanbul güzel. Boşken güzel, denize yakın yerleri daha bi' güzel.. :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar