Binlerce yılın eskitemediği bir tat: Kişniş
-->
Kişniş Tohumu |
“Cennetten bir
tat” dediklerimden biri. Öyle ki, beni alıp bambaşka, güzel bir dünyaya
götürebilirken, bir yandan da hiç bir yemeğimde tadını almak istemeyeceğim
kadar uzak. Benim cennetim,
kişnişin tohumu; cehenneme vardırmak istemesem de, arafım diyerek uzlaşmış
sayılacağım ise taze kişniş.
Kişniş tohumunun
tadını almak için, nazikçe dişlerimin arasında eziyorum. Ağzımda, tadının
dağılmasıyla eskiye götürüyor beni. Zihnimde olmayan bir an’ı hissettiriyor.
Önceki hayat mıdır götürdüğü, bilmiyorum... Kelimelerle, en azından bendeki
kelimelerle dışavurumu mümkün olmayan gerçeküstü bir his, bir anda ortaya
çıkıyor...
Taze kişniş,
restoranlarda pek çoğumuzun karşısına çıkıyor. Çarşıda pazarda değil de,
marketlerde küçük paketlerde, özenle satılmasına rağmen tam da bizim
coğrafyamızın ürünü. Bahçede, balkonda maydanoz gibi yetiştirmek mümkün. Karadeniz
bölgesinde “kinzi” adıyla bilinen ve kullanılan bitki Erzurum’da “aşotu” olarak
biliniyor. Taze kişnişi, eğer seviyorsanız, salatalarda, çorbalarda, yemeklerde
kullanabilirsiniz. Ben kullanmamayı tercih ediyorum. Bu yüzden, kişniş
tohumundan yola çıkarak denemeler yapıyorum.
Kişniş, Anadolu
topraklarında çeşitli medeniyetler boyunca varolmuş. “Tehlikeli Tatlar”da*,
M.Ö. 7000’de Yunanistan’ın bir bölgesinde kişnişin kullanıldığına dair bir
kanıt olabileceğinden bahsediliyor. Bu bilgiye göre, kişniş bilinen ve
kullanılan en eski baharatlardan bir tanesidir. Kesin bulgulara göre, Hitit ve
Mısır medeniyetlerinde ilaç olarak ve yiyeceklerde kullanıldığını biliniyor.
Tarihi süreçte Akdeniz’den ve Ortadoğu’dan Asya’ya ve Amerika’ya kadar gidiyor
ve binlerce yıldır çeşitli ülke mutfaklarında önemli yere sahip oluyor. Bugün
Arap yemeklerinde, İspanyol ve Meksika yemeklerinde karşımıza çıkması, tüm
coğrafyalarda varolmasındandır.
Hacı Bekir'in kişniş tohumu şekerlemesi |
Kişnişli Tarifler:
* Tehlikeli
Tatlar Tarih Boyunca Baharat – Andrew
Dalby Sf.205
Yorumlar
Yorum Gönder