Aa, dişi bir müsliymiş bu! "Hurmalı, Yaban Mersinli, Keten Tohumlu Müsli aka Granola"
-->
Bugünlerde hem
tembellikten, evet evet sadece tembellikten, kahvaltıda kendime önceden hazırladığım müsliyi
yediriyorum. Yanında da filtre kahve... Bir önceki gönderimimde, kahvaltının
benim için ne kadar önemli olduğunu yazıp da, bu aralar bu şekilde idare ediyor
olmam size de “mide şizofreni” olduğumu düşündürebilir. “Mide şizofrenisi de
nedir?” diye merak ederseniz diye hemen yazayım: 1 aydır raw food üzerine,
biriyle birlikte çalışıyorum. İşe gittiğim günlerde bildiğiniz açlıktan
ölüyorum (Tansiyonum 5’e bile düşmüştü bir keresinde.) Azıcık meyve yiyor ama
bir dolu çiğ yemek üretimi yapıyoruz. İş çıkışındaysa bütün o aşırı sağlıklı ve
raw foodlardan arınıp, kebapçıya
gittiğimde zavallı midemin yaşadığı şey şizofrenidir. Konuya dönecek olursak, evden erken çıkmam gereken
zamanlarda müsli gibi kolay kahvaltı alternatiflerine ihtiyacım oluyor. Besin değeri yüksek
ve doyurucu bir kahvaltıya ulaşmanın hızlı yolu müslidir. En son, yaklaşık iki yıl önce
yapmış, yılbaşı hediyesi olarak arkadaşlarıma vermiştim. Hatta bazılarına barlardan
yapıp (granola bar) hediye etmiştim. Bu sıralar benim mutfağımda moda olan
müslinin içeriğinde elbette yulaf ezmesi, keten tohumu, yaban mersini ve hurma var. Yulaf ezmesini ben
biraz fırınlamayı tercih etsem de en son fırında unutup, yaktıktan sonra kendime hiç iş çıkamamaya karar
verdim. Bahsettiğim malzemelerin
çoğu kan şekerini dengelemede, kolestrolu düzenlemede, bağırsakları
çalıştırmada ve hatta hormonal kanserlerin oluşumuna engel olmaktaymış.
Dolayısıyla aşırı sağlıklı bir kahvaltı...
Yulaf ezmesini
sütle haşlayarak da yiyebilirsiniz.
İnternette yulaf ezmesiyle ilgili yorumlara baktım, pek çok insan
tadından hoşlanmıyormuş ama diyet krakerlerden yiyebiliyorsanız yulaf ezmesini
de tüketebilirsiniz. Artı olarak kuru veya taze meyveyle tatlandıracak, süt
veya yoğurtla destekleyeceksiniz. Yulaf ana malzememiz oluyor, en doyurucu
içerik. Lif yönünden de zengin olduğu için pıtırcık bağırsaklarınızı düzene
sokacaktır.
İçine keten
tohumu eklemenizi de öneriyorum. Keten tohumunu daha önce denemediyseniz,
başlangıç için güzel bir yöntem olacaktır. Müslinize güzel bir doku katacaktır.
Keten tohumu da oldukça faydalı besin. Özellikle vejetaryenlerin tüketimi için
tavsiye ediyorum: omega 3 ve 6 bakımından oldukça zenginmiş. Kolestrol ve kan şekerini
dengede tutuyor ve kansere karşı savaşanlar takımındaymış. Keten tohumu
taneleri çok minik olduğu için
çiğnenmesi güç olsa da sindirim problemi yaşayanların çiğneyerek
tüketmesi tavsiye ediliyor. Zaten çok fazla miktarda kullanmayacağımız için
bilinen bir sindirim sıkıntınız yoksa zararı olmayacaktır. Doğru
kullanıldığında inanılmaz şifası olan bir
gıda. Biz kadınların
menstürasyon dönemini rahat geçirmesini de sağlıyormuş. Hatta menopoz
dönemindeki kadınlara da tavsiye ediliyor. Erkekleri bilmem ama kadınlara
tavsiye edilir.
İncir, kayısı,
dut, üzüm gibi şeker katkısı olmadan kurutulmuş tüm kuru veya taze meyveleri
kullanabilirsiniz. Taze meyve kullanmak istiyorsanız, yemeden hemen önce
dilimleyip, eklemeniz gerekeceğini hatırlatmak isterim. Ancak kuru meyvelerde
karışımınızı önceden hazırlayıp, bir kavanozda bekletirseniz, işiniz oldukça
kolay olacaktır. Benim bu seferki
tercihlerimden yaban mersini ve hurma kurusu. Yaban mersininin mayhoşumsu
tadını, hurmanın ise süper lezzetli, tatlı tadını kullanıyorum. Yaban mersini
yemesi oldukça keyifili bir meyve; kurusundan bahsediyorum. Yine, denilene göre
kolestrol ve kan şekerini dengeleme konusunda öneriliyor. Bunun yanında idrar
yolları enfeksiyonları sıkıntısı çekenlere öneriliyor. Göz hastalıklarında da
oldukça şifalıymış. Bunların yanı sıra denilene göre varis ve hemoroide iyi
geliyormuş!
Bir de benim en
çok sevdiklerimden hurma ise, Ramazan ayında tüketmeye alışık olduğumuzu bir
meyve kurusu. Müslümanlar için de manevi değeri olan bir meyve. Değer sahibi
olmasının sebebi de çok fazla iyi özelliğinin olması. Ramazan kışa denk
geldiğinde iyi de, yazın gitmiyor. İlk olarak, hurma şekeri sayesinden müsliyi
tatlandırma ihtiyacı hissetmeyeceksiniz, çünkü hurma inanılmaz tatlı. İhtiyacınız olan şekeri rafine olmayan
kaynaktan aldığınız için bedeniniz için hiç de zararlı olmayacağını belirtmek
isterim. Denilene göre sinir sistemine ve zihin gelişimine faydalı içeriklere
sahip. Bronşit, öksürük, soğuk algınlığına da iyi geldiği söylenen bu meyveyi
yukarıda da dediğin gibi kışın tüketmek çok daha verimli olacaktır. Kilo
endişeniz varsa günlük tüketim miktarını dengede tutun, özellikle başka şeker
içeren gıdalar tüketiyorsanız. Bunların yanı sıra kansızlığa, göz
hastalıklarına iyi geliyor. Kas ve kemik sağlamlığını arttırıyor. Bir de
afrodizyak! Bitkisel östrojen yani fitoöstrojen meyvelerdendir. Menopoz dönemindeki kadınlara tavsiye
edilir. Tam bir kadın gıdasıdır!
Tüm bu yazının
sonunda göz kararı bir karışım hazırlayabilirsiniz. Aşağı yukarı bir tarif
gerekirse diye: bir paket yulaf ezmesi ki sanıyorum yaklaşık 400-500 gram
kadar, 50 gram kadar yaban mersini,
6-7 tane büyük, etli kuru hurma, 2 -3 yemek kaşığı kadar keten tohumu. Burada
tek yapmanı gereken hurmaların çekirdeğini çıkarıp, ufak ufak dilimlemek ve
geniş bir kapta hepsini karıştırmak.
Sabah kahvaltısında sütle, badem sütüyle ya da yoğurtla
tüketebilirsiniz.
Çok hoş bir blogunuz var, mide şizofrenisine çok güldüm, süper bir tanım olmuş:) Yulaf ezmesi ile kahvaltıyı ben de çok seviyorum, ben bu karışıma bir de yemeden önce bir çay kaşığı kadar ya da göz kararı tarçın ekliyorum, hem şekeri dengeliyor hem de çok lezzetli oluyor:)
YanıtlaSilTarçına bayılıyorum! Arada çeşitlendirmek için de tarçınlamak lazım ;) Sizin de blogunuz ve kediniz çok hoş! Teşekkürler!
Sil