Komşuda Pişer Bize de Düşer...

Bugün Hürriyet'te Melis Alphan'ın yazısını okuyunca pek mutlu oldum. Keşke bizde de böyle olsa... Akşam için yaptığım yemeği ailem dışında birileriyle paylaşabilsem, beğenseler ya da beğenmeseler...

Hollada ve Fransa'da yaşıyorsanız ve "ev yemeği" yemek istiyorsanız, click click yapmanız yeterli...

Hollanda: Tweetjemee.nl
Fransa: Super Marmite

Bu iki web siteye, komşunuz o gün pişirdiği yemekleri koyuyor.  Sizde gidip alıyorsunuz ya da misafir oluyorsunuz.

Her ne kadar bu düşünce ilk başta beni heyecanlandırsa da  şüpheci, ketum insanlarız bizler; Türkler. Tanımadığımızı evimize almayız, evine girmeyiz. Yemeğini de yemeyiz. Bir de, bizde "ev yemekleri" konseptiyle hizmet veren pek çok lokanta var. Ev yemeği, sulu yemek vs vs... Neredeyse her mahallede vardır böyle mekanlar... Yani ihtiyaç duymayız. Avrupa'da olduğu kadar... Değil mi?

Biraz daha eskilere gitsek, hatta benim oturduğum muhitte bir 10 - 15 yıl kadar öncesine gittiğimde, komşuda pişen gerçekten bize de düşerdi... "Aman kokmuştur.." diyerek komşuya da bir parça ikram etmek nezaketti. Şimdi Avrupalı bu ince, lezzetli görgüyü online olarak yapmaya çalışıyor. Halbuki ne de güzeldi mahallelinin ilişkisi, mutfakta hiç bir şey bitmezdi... Bir koşu komşuya gidersin bir fincan şeker ya da pirinç ya da bir parça ekmek rica edersin...

Küçükken komşuda pişen yemeğe pek meraklıydım. Sokakta oynarken, eve girmemek için suyumu komşudan içer, ne yemek pişirdiklerini sorar, gider yerdim. Hatta benim sevdiğim bir yemek olunca beni kendileri davet ederlerdi...

Ne güzel zamanlardı...

Yorumlar

Popüler Yayınlar