Blog yazısı

Bir güzel bahar gününde Bodrum'dan uçarak ayrıldım ve güzel bir İstanbul sabahına indim. Geldiğim gün annemin doğum günüydü. Ona sürpriz yapmak istediğimden, eve gizlice girdim... Kadıncağız korkudan ağladı! Akşam ise ailece Mezzaluna'ya gittik, yedik, geldik işte... Evimizde de mis gibi bir pasta yedik. Doğum günü klasiği :)

Geleli 1 hafta oldu. Yaptığım, o mis gibi ev yoğurdunu çok özledim. Taze taze minicik, zarif yumurtaları da... Malum, her yerde günlük hayatta tükettiğimiz gıdaların kirliliğinden bahsediliyor yine; içim nasıl karardı bilemezsiniz. "Ne yiyeceğiz" endişesi beni yiyip bitiriyor. İnanır mısınız geldiğimden beri annem yanaklarımın kırmızılığından bahsedip duruyor. 3 haftada "al yanaklı köylü kızı" oldum.

İş görüşmelerine gittiğimde genellikle "temiz" yemek yapan bir mutfakta çalışmak istediğimi belirtiyorum. Evet, sağlıklı ve doğal olmayan gıdayı yemek istemiyorsam, pişirmem de...  Bu yüzden iş beğenmiyor oluyorum ya da iş beni beğenmiyor oluyor.

Bu arada Üsküdar civarına yakın, nereden süt bulabilirim? "Sütçü Aysun"un sütünü çiğ çiğ içmiştim. Hayatımdaki en lezzetli süttü. Güvenilir, temiz süt işte... Bodrum'daki sütü ne yazık ki çiğ içmem söz konusu bile değil. Neyse, süt içen biri değilim ama yoğurt yerim. Paketlenmiş yoğurt yiyemeyeceğim artık. Reddediyorum.

Son 1 haftadır mutfağa pek girmedim. Anneannem bizde ve besleme işini o üstlendi. Bense, babamın bana bıraktığı bahçe işleriyle uğraşıyorum. Domates ve salatalık fidelerimizi ekeceğim alanın otlarını bir güzel temizledim. Ebegümeci tarlacığına dönmüştü bahçe. Bir kısmını ayırdım ki kavurup, yiyelim. Yedik, bitti. Ufaktan toprağı bellemeye başladım, biraz yorucu bir iş. Bir yandan da sevgili köpeğimin tuvalet alışkanlığını değiştirmek için, tuvaletini yaptığı alanı telle kapatıp, çiçeklendirdik. Yine babamın yarım bıraktığı, kulübe işi var. Köpeciğe yeni kulübe lazımdı, biz yapıyoruz onu da... Mutfağı bırakıp, bahçeye attım kendimi yani. Güzel havalarda, güzel yemekler yemek için hazırlık yapmak şart ama, değil mi!? Yağmur da güzel güzel yağıyor. Şikayetim yok, toprak emsin suyu iyice.

Şanslıyım, biliyorum. İlaçsız domates yeme şansım olacak... Umarım beceririm. İlk defa tek başıma yapıyorum bu işleri. Üç beş yamuk meyva da ektralarım olacak. Yaz gelsin de bi'... Sonbaharda ektiğim marullardan bazıları daha yeni yeni büyüyor. Sanırım bir iki aya onları da yiyebileceğim.

Şansınız varsa, 3 karış toprağınız varsa ekin, biçin... Hem ruha iyi geliyor hem de mideye.


Yorumlar

Popüler Yayınlar