Çikolatalı Karabuğday Keki (Glutensiz)




Bu tarif David Lebovitz’in İnternet sitesinden alınmıştır.
           


170 gr. bitter çikolata
115 gr. tereyağı
4 yumurta
100 gr. toz şeker
80 ml yoğurt
1 çay kaşığı vanilya özütü
½ çay kaşığı tuz
75 gr. badem unu
35 gr. karabuğday unu

Küp küp doğradığımız çikolata ve tereyağını, birlikte, benmaride eritiyoruz. Soğumaya bırakıyoruz.
Yumurta sarılarını ve beyazlarını ayırıyoruz.
Yumurta sarılarını, şekerin yarısıyla (50gr.), yoğurt, tuz ve vanilya özütüyle birlikte çırpıyoruz. Soğumuş çikolata ve tereyağını, karışıma ekleyip  çırpmaya devam ediyoruz. Badem ve karabuğday ununu da koyduktan sonra spatula ile karıştırıyoruz.
Yumurta beyazını, mümkünse bir blender yardımıyla çırpıyoruz. Köpük oluşmaya başlayınca şekerin kalanını ekleyip, akışkan olmayan yoğun bir köpük elde edinceye kadar çırpıyoruz.
Köpüğü, yavaşça çikolatalı karışıma ekleyip, yavaşça, spatula yardımıyla karıştırıyoruz.
Yağlanmış veya yağlı kağıtlı kalıba döküyoruz.
180 derece, önceden ısıtılmış fırında 25-30 dakika kadar pişiriyoruz.
Soğuduktan sonra kalıptan çıkarıyoruz.

D. Lebovitz’in tarifi uyarladığı kişi, kekin, 1 gün oda sıcaklığında dinlenirse daha lezzetli olacağını belirtmiş.
Tarifi harfiyen uyguladım. Yeni aldığım fırında ilk kekimdi zira kendi fırınımda kötü sonuçlar alıyordum. Benim kekim 35 dakikada pişti. Fakat 1 normal bir de küçük kalıpta pişirdim; küçük kalıp 25 dakikada pişmişti.
Badem ununu hazır bulamadığınızda, kabuksuz çiğ bademi blenderla un kıvamına getirebilirsiniz. Orjinal tarifte de belirtildiği üzere alternatif olarak fındık unu da kullanılabilir.



-->

Yorumlar

  1. Paylasimlariniz icin ellerinize saglik. Konu yemek olunca, haliyle estetik de onemli oluyor. Boyle guzel bir yemek blogu belki biraz daha goze estetik gelmesi icin duzenlenebilirdi.

    Okurunuz olarak yeni bir post konusu rica etmek istiyorum; genc sef adaylarina ne onerirsiniz? Ozel ascilik okullari disaridan bakildiginda gercekten basarili ve sektore bir cok profesyonel kazandiriyormus gibi gozukuyor. Bu dogru bir izlenim mi? Yoksa sosyal medya vb. araciligiyla sadece secilmis kariyerler mi on plana cikartiliyor?

    Emekleriniz icin tekrar tesekkur ederim.

    Selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba! Güzel yorumlarınız ve samimi eleştirileriniz için teşekkür ederim.

      Burada hazır şablonlar kullanıyorum, işin aslı içime çok sinmiyor fakat düzenleme olaylarını pek beceremiyorum. Blogspot'un yeni şablonlarına geçtim, fena değil gibi değil mi? Yine de istediğim gibi editleyemiyorum...

      Özel aşçılık okullarıyla ilgili de buradan cevap vermeye çalışayım:

      Özel aşçılık okulları derken, sertifika veren eğitim kurumlarından bahsediyorsak, evet, bunların pek çoğunun yeterli olmadığına inanıyorum. Ben de bu tarz bir kurumdan sertifika aldım. Aldığım eğitim oldukça iyiydi, iyi eğitmen şeflere denk geldim. Fakat bu okullardan çıktıktan sonra sektörde varolmak için çok çalışmak gerekiyor. Deneyim ve vizyon bu sektörde bence çok önemli. 6 ay gibi bir sürede çok şey öğreniliyor ama iyi yerlere gelmek için daha da çok öğrenmek gerekiyor.

      Bir yandan sayısı artan lisans düzeyinde eğitim veren okullar var. Bu okullarda alınan eğitimlerin sonuçları şüphesiz kıyaslanamayacak kadar tatmin edici olacaktır. Bu okullar zaten sektöre adam yetiştiriyorlar.

      Bir de yurtdışındaki bazı müthiş okullar var ki onların her kapıyı açtığı söylenir...

      Her işte olduğu gibi çok çalışmak, vizyon sahibi olmak ve sonsuza kadar araştırma yapmaktan vazgeçmemek lazım. Bir de şans faktörü var; doğru insanlara denk gelmek, benzer vizyonu paylaştığın kişilerle çalışmak...

      Özellikle, kariyer değiştirip bu sektöre geçmek isteyenlere, bir kaç ay mutfak ortamını deneyimleyip, gözlemlemelerini öneririm.

      Bu arada, mesajınız spam olarak işaretlendiğinden gözümden kaçmış. Geç cevap vermek durumunda olduğum için kusura bakmayın.

      Başka sorularınız olursa buralardayım. Teşekkürler!

      Sevgiler, E.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar